KALKINMA YOLU, TÜRKİYE’NİN JEOPOLİTİK GÜCÜNÜ EKONOMİK AVANTAJA DÖNÜŞTÜRECEK

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu öncesinde yatırımları ve projeleri değerlendirdi. Bakan Uraloğlu, 50’den fazla ülkenin bakanının forum kapsamında İstanbul’da buluşacağını kaydetti. Uraloğlu ayrıca, Kalkınma Yolu Koridoru’nun, Türkiye’nin jeopolitik gücünü ekonomik avantaja dönüştüreceğini söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 27-29 Haziran tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu öncesinde ekonomi muhabirleriyle bir araya geldi. Uraloğlu, “Türkiye’nin jeopolitik konumunun hep güçlü olduğunu söyledik. Ama artık sadece jeopolitik konumu Türkiye'yi tanımlamıyor. Jeostratejik olarak da adlandırmamız gerçekten doğru olur.” ifadesini kullandı.

50’den Fazla Ülkenin Bakanı İstanbul’da Buluşacak

İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’na 50’den fazla ülkenin ulaştırma bakanının katılacağını ifade eden Uraloğlu, forumun Dünya Bankası tarafından da desteklendiğini söyledi.

Uraloğlu, yapılan altyapı yatırımları ve Türkiye’nin bu alandaki kabiliyeti ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerek yakın coğrafyada gerek dünyanın başka bölgelerindeki sıkıntıların çözümüne yönelik tavrının ve sözünün dinleniyor olmasının kıymetine vurgu yaptı.

Doğru Zamanda, Doğru Yatırımlar Yapıldı

Bakan Uraloğlu, ulaştırma noktasında büyük ve güzel işler yaptıklarını belirterek “Zamanlama olarak doğru zamanda işler yaptık. Paranın, finans maliyetinin gerçekten hem dünyada hem de ülkemizde çok daha uygun olduğu şartlarda birçok iş yaptık ve ülkemizdeki ulaştırma yapılarını çok büyük oranda tamamladık.” dedi.

Ulaştırma yatırımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Uraloğlu, “2002 yılından bugüne kadar 293,5 milyar dolar tutarında ulaştırma ve haberleşme yatırımı yaptık. Karayolları, demiryolları, havayolu, denizcilik ve haberleşme noktasında bunun üretime katkısının yaklaşık bir trilyon dolar olduğunu hesaplıyoruz. Ortalama istihdam, yıllık doğrudan ve dolaylı yaklaşık bir milyon civarında.” ifadelerini kullandı.

Bölünmüş Yol Ağını 29 bin 742 Kilometreye Yükselttik

Karayollarında 2002 yılında 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 29 bin 742 kilometreye yükselttiklerini ve söz konusu uzunluğun mevcut yol ağının yaklaşık yüzde 42'sini oluşturduğunu dile getiren Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Trafik hareketinin yaklaşık yüzde 80-85'ini sadece bu bölünmüş yollar üzerinden seyrettirebildiğimizi söylemek isterim. Otoyolu bin 700 kilometrelerden 3 bin 800 kilometrelere, sıcak asfaltı 8 bin 500'den 32 bin kilometrelere, viyadük uzunluğunu 311 kilometreden 799 kilometreye, tünel uzunluğunu da 50 kilometreden 790 kilometreye çıkardık.”

Türkiye, Avrupa’da 6. Dünya’da 8. Yüksek Hızlı Tren İşletmecisi Ülke

Demiryollarında ise yaklaşık 10 bin 900 kilometrelik ağı yaklaşık 14 bin kilometreye, mevcut elektrikli ve sinyalli hat uzunluklarını yüzde 80'lere çıkardıklarını bildiren Uraloğlu, Türkiye'yi Avrupa'da 6., dünyada 8. yüksek hızlı tren işletmecesi ülke yaptıklarının altını çizdi.

2 bin 251 kilometre yüksek hızlı demiryolu inşa ettiklerini de belirten Bakan Uraloğlu, “Kent içi raylı sistemlerde de yine bakanlığımız yaklaşık 14 ilde toplam bin 14 kilometre bir raylı sistem inşaatını gerçekleştirdi gerek belediyelere devretti gerekse de kendisi işletiyor." dedi.

Türkiye 353 Noktaya Uçuyor

Havayolu sektöründe 2002'de 26 olan aktif havalimanı sayısını bugün 58'e çıkardıklarını, 2 tanesinin de yapımının devam ettiğini hatırlatan Uraloğlu, "Havacılık Anlaşması yaptığımız ülke sayısı 81 ülkeyken bugün 175 ülke. Dünyada uçuş noktası sayımız 60 ülkeyken bugün 353 ülke ki dünyanın en yüksek rakamı. Toplam yolcu trafiği 2002'de 34 milyonken geçen seneyi 231 milyonla kapattık. Bu seneki hedefimiz 240 milyon. 2002'de 34 milyon olan yolcu, geçen sene sadece İstanbul Havalimanı'nda 80 milyon, Sabiha Gökçen'de 40 milyon, Antalya Havalimanı'nda yine 40 milyon olarak gerçekleşti.” açıklamasında bulundu.

“Tersanelerdeki Kapasiteyi Yaklaşık 4,8 Milyon Detveyt Tona Çıkarmış Durumdayız”

2002 yılında 152 liman tesisi olduğunu da anımsatan Uraloğlu, “Bugün 217'ye ulaştırdık. Yük elleçlemede 190 milyon ton/yıl kapasitemiz vardı, bugün 532 milyon ton. 37 tersanemiz vardı, 85'e çıkardık. Yine tersanelerdeki kapasiteyi 550 bin detveyt tondan yaklaşık 4,8 milyon detveyt tona çıkarmış durumdayız. Özellikli gemilerde Avrupa'nın ve dünyanın birçok yerinin ihtiyacını bizim karşıladığımızı özellikle söylemek istedim."

Uraloğlu ayrıca, genişbant abone sayısının 96,5 milyona, mobil abone sayısının yaklaşık 94 milyona ve fiber ağ uzunluğunun 605 bin kilometreye ulaştığını belirterek bunu ilk etapta 800 bin kilometreye ulaştırmayı hedeflediklerini de kaydetti.

Orta Koridor’u Kullanan Yük 18 Günde Taşınıyor

Türkiye’nin 4 saatlik uçuş mesafesindeki 67 ülkeye ulaşabildiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, söz konusu coğrafyada 1,5 milyar insanın yaşadığına, 51 trilyon dolarlık gayri safi yurt içi hasıla olduğuna dikkati çekerek sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bakın bugün Süveyş kanalından giden bir yük yaklaşık 35 günde; Ümit Burnunu dolaşıyorsa -ki biliyorsunuz kaç yıldır sıkıntı var- 45 günde, eğer Kalkınma Yolu’nu bitirdiğimizde oradan giderse 25 günde bu yolculuk, yük taşıma süresi tekamül etmiş olacak. Orta Koridor’u, etkin bir şekilde kullandığımız durumda da 18 günde… Bunu ilerleyen zamanda 13 günlere kadar düşürmüş olacağız. Orta Koridor'a daha yakından bakarsak, Hazar geçişli, Gürcistan limanlarından Karadeniz'e inebilen, ülkemizden de demir yolundan kesintisiz Avrupa'ya giden bir hattan bahsediyoruz. Elbette burada Kuzey Koridor, Rusya'nın savaş halinde olmasına rağmen hala etkin bir şekilde kullanılıyor.”

Hazar geçişli Orta Koridoru çok daha güçlendirme gayreti içerisinde olduklarını dile getiren Uraloğlu, “Orta Koridor'un ülkemizdeki durumuna bakarsak, yaklaşık 2 bin 262 kilometre. Bunun belli bölümlerini bitirdik. Geri kalan bölümünde de çalışmaya devam ediyoruz ama hali hazırda zaten Marmaray geçişli demiryolu güzergahını işletebiliyoruz ama sınırlı kapasiteyle. Bunu artırmış olacağız." diye konuştu.

Orta Koridor’un Üretime Etkisi 114 Milyar Dolar Olacak

Orta Koridor’un üretime etkisinin 114 milyar dolar olacağını ve yıllık da yaklaşık 144 bin kişiye istihdam imkanını sağlayacağını öngördüklerini belirten Bakan Uraloğlu, açıklamasına şöyle devam etti:

“Çin ve Avrupa arasındaki demiryolu taşımalarının gelecekte en az yüzde 30’unun demiryoluyla taşınacağını öngörüyoruz, hesaplıyoruz. Demiryolu üzerindeki ticaret hacminin 75 milyar dolar olacağını, ülkemizde beklenen yük taşıma kapasitesinin minimum 6,5 milyon ton ki bunun çok daha üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz. Deniz yolunu kısaltması, hava yoluna göre ucuz olması, lojistik sektörüne doğrudan gelişme imkanı sunması gibi… Çin'den Avrupa'ya yüklerin, şimdilik 18 ama ilerleyen zamanda 13 güne kadar düşen bir süre içerisinde taşınacak olması bu koridorun önemli etkenlerinden bir tanesi. 21 ülkeden geçen bir demiryolu, kesintisiz bir hat olmuş olacak ve bu demiryolunun Avrupa'ya gidişe kadar geçtiği tek NATO ülkesi de biziz.”

“Orta Koridor, Kalkınma Yolu Koridoru Gibi Alternatifleri Çeşitlendirmemiz Lazım”

Kalkınma Yolu Koridoru’nun ise Irak'ın Basra Körfezi'ndeki Fav Limanı'ndan başlayıp bin 200 kilometre ile Ovaköy'e, oradan da Kapıkule'ye kadar giden ve üç denize de bağlantısı olacak olan bir koridor olduğuna dikkati çeken Bakan Uraloğlu, şu şekilde konuştu:

“Orta Koridor, Kalkınma Yolu Koridoru gibi alternatifleri gerçekten çeşitlendirmemiz lazım. Bakın bugün Hürmüz Boğazı'nın kapatılması konuşuluyor. O zaman bizim elimizde Orta Koridor’un güçlü olarak durması lazım. Denizyollarının güçlü olarak durması lazım. Yani tek bir hatta bağlı kalmamamız gerekir. Onun için Orta Koridor’da da Kalkınma Yolu Koridoru’nda da biz gereken çalışmaları yapıyoruz.”

Jeopolitik Gücü, Ekonomik Avantaja Dönüştürecek

Kalkınma Yolu Koridoru’nun, demiryolu, karayolu, enerji nakil hatları ve iletişim hatlarını da kapsayacak bir koridor olacağının altını çizen Uraloğlu, “Ülkemizin yine bahsettiğimiz jeopolitik gücünü ekonomik avantaja dönüştürecektir. Çok modlu taşımacılığı destekleyecek.” açıklamasında bulundu.

Hızlı tren ağlarının birçok şehre Kalkınma Yolu Koridoru vesilesiyle bağlanmış olacağını ve 6 milyon vatandaşa daha ulaşacaklarını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Ülkemizde bunlar sadece bir transit koridor değil, aynı zamanda ülkemizde lojistik üsler anlamında da üretim merkezlerinin gelişmesini destekleyecektir.” diye konuştu.

"Kapıkule'ye Bağlanacak Olan Hızlı Tren Hattımıza 120 Kilometre Uzunluğunda Bağlantı Sağlamış Olacağız"

Hali hazırda Marmaray'dan günde maksimum 4 yük treninin geçmesine imkan verebildiklerini kaydeden Uraloğlu, bunun sebebinin hem gün içinde 18-20 saat 300 tren seferiyle 600-700 bin vatandaşa hizmet verilmesi hem de bunun haricinde kalan 4-6 saatlik bölümde günlük bakım yapmaları olduğunu kaydetti. Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü planlarken, dört gidiş dört geliş toplam sekiz karayolu şeridini planladık ve ortasında da çift hatlı demir yolunu bırakmıştık. Şimdi Gebze'den başlayıp Sabiha Gökçen Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Çatalca'ya yani Halkalı Kapıkule'ye bağlanacak olan hızlı tren hattımıza 120 kilometre uzunluğunda bağlantı sağlamış olacağız. Dünya Bankası'nın koordinasyonunda İslam Yatırım Bankası ve diğer bankaların kredi görüşmeleri tamamlanmak üzere inşallah bu sene ihalesini yaparak yapımına seneye başlayalım diye düşünüyoruz. Burasını açtığımız an artık bu koridorda bir kapasite problemi kalmamış olacak.”

Uraloğlu, 2025 yılında Çerkezköy-Kapıkule arasını, 2027'de de Çerkezköy-Halkalı arasını bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Ankara-İzmir'e hızlı tren hattında yaklaşık 505 kilometrede çalışmaların devam ettiğini kaydeden Uraloğlu, "Ankara İstanbul arasında hızlı trenden ayrılıp Osmaneli'nden Bursa'dan Bandırma'ya kadar giden hattımızda bu sene sonu itibarıyla Bursa'ya kadar gayret ediyoruz. Çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor.” dedi.

Ankara Sivas arasını yüksek hızlı trenle bağladıklarını da anımsatan Uraloğlu, “Sivas'ın yüksek hızlı trene ne ihtiyacı var eleştirileriyle de karşılaşmıştık ki, bugün trenlerde yüzde 100 doluluk oranı ile seyahat ediliyor. Bu projenin bir parçası olarak Yerköy-Kayseri hızlı tren çalışmalarımızı da başladık, 2028 yılına kadar da orayı bitirmiş olacağız. Yine Kalkınma Yolu Koridoru'nun önemli bir parçası, tamamını çift hat yapacağız. Tek hattın bile olmadığı Nusaybin-Cizre-Ovaköy arasının ihalesini inşallah bu sene yapıyoruz. Orada çalışmalara başlayacağız. Kurtalan-Siirt arasının ihalesini yaptık, teklifleri aldık arkadaşlar değerlendiriyor. Bir ilimizi daha demiryoluyla bu projeyle inşallah kavuşturmuş olacağız” açıklamasında bunuldu.