9380,95%0,45
37,90% 0,30
42,94% 1,61
3957,95% 2,25
6383,07% 2,67
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, ticaretin hızlandığını, sınırların aşıldığını belirterek
Türkiye Yüzyılı’nı bu dinamiklerin anahtarı olan ulaştırma koridorlarıyla
şekillendirdiklerini kaydetti. Kalkınma Yolu Projesi ile Asya ile Avrupa
arasındaki geçiş süresini mevcut deniz yollarına kıyasla 15 güne kadar
kısaltmayı hedeflediklerini belirten Uraloğlu, “Çok yakında Irak ile Kalkınma
Yolu Projesi’nin nihai anlaşmasını imzalayarak önemli bir eşiği daha aşmayı
planlıyoruz” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, OECD Yükselen Pazarlar Forumu’na katıldı. Bakan Uraloğlu,
burada yaptığı açılış konuşmasında etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçen
herkese, özellikle Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve OECD Genel Sekreteri Mathias
Cormann’a teşekkürlerini iletti. Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı
Bakanı olarak, küresel ekonomik ilerlemenin geleceğini şekillendiren bu platformda,
sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarından biri olan 'ticaret ve
bağlantısallık' konusundaki vizyonlarını paylaşmaktan duyduğu memnuniyeti
belirten Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün burada, küreselleşen
dünyada ulaştırma koridorlarının ve altyapının ekonomik kalkınmayı, küresel
ticareti ve ülkeler arası iş birliğini nasıl şekillendirdiğini konuşuyoruz.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak biz, bu forumu bir fikir platformundan
öte, somut adımların atıldığı bir çalışma sahası olarak görüyoruz. Gelişmekte
olan pazarları küresel ekonomiye entegre eden ekonomik büyümenin kilit bir
sağlayıcısı olarak ulaştırma, ticaret ile birbirine sıkıca kenetlenmiş ve
ticaretten ayrı düşünülemeyecek bir sektördür. Küreselleşen dünyada ulaştırma
koridorları ve transit taşımacılık, ekonomik kalkınmanın omurgasını
oluşturuyor. Ulaştırma altyapısına harcanacak her kuruş, ticaret maliyetlerini
azaltmaya, ekonomik büyümeyi artırmaya, bölgesel entegrasyonu teşvik etmeye ve
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmaya katkı sağlayacaktır.”
“Türkiye Yüzyılı’nı Ulaştırma
Koridorlarıyla Şekillendiriyoruz”
Uraloğlu, insanların ve malların
makul maliyetlerle ve makul zaman dilimleri içerisinde varış noktalarına
ulaşmasını sağlayan sürdürülebilir ulaştırma altyapılarının mevcudiyetinin
sadece ekonomik büyüme için değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal faydaların
dengeli bir şekilde dağıtılması ve kalkınmanın çevresel etkilerinin uygun bir
şekilde yönetilmesi için de gerekli olduğuna işaret etti.
Devam eden jeopolitik
gerilimlerin, bölgesel çatışmaların ve iklim değişiminin neden olduğu lojistik
zorlukların ortaya çıkmasının ise maliyetlerin artmasına ve tedarik
zincirlerinin kesintiye uğramasına sebep olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, “Bu
bağlamda, ulaştırma bağlantılarının kesintisiz şekilde devam etmesi için yeni
alternatiflerin geliştirilmesi; ihracatını ve ithalatını kesintisiz olarak
yapmak isteyen ülkeler için önem teşkil etmektedir.” dedi.
Ticaretin hızlandığını,
sınırların aşıldığını ifade eden Uraloğlu, “Ve biz, Türkiye Yüzyılı’nı bu
dinamiklerin anahtarı olan ulaştırma koridorlarıyla şekillendiriyoruz.” diye
konuştu.
“Ülkemiz, Kıtalararası
Ulaştırma Koridorlarının Sağlıklı İşlemesinde Bir Nevi Kilit Taşı Görevi
Görüyor”
Uraloğlu, Türkiye’nin, Asya ile
Avrupa’yı birleştiren doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi
Kafkaslar’dan Afrika’ya uzanan kuzey-güney koridorlarının ise tam merkezinde
bulunduğunu belirterek “Birbirini tamamlayıcı ve destekleyici nitelikte olan,
Doğu-Batı aksında Orta Koridor ve Basra Körfezi’ni ülkemiz üzerinden Avrupa’ya
ve Orta Asya’ya bağlayacak olan Kalkınma Yolu Projelerinin merkezinde yer
alıyor. Ayrıca 4 saatlik uçuşla, 1,5 milyar insanın yaşadığı ve 51,2 trilyon
dolarlık bir ekonomik hacme sahip 67 ülkeye ulaşıyoruz. Dolayısıyla ülkemiz,
kıtalararası ulaştırma koridorlarının sağlıklı işlemesinde bir nevi kilit taşı
görevi görüyor.” açıklamasında bulundu.
“Ulusal Ulaştırma
Yatırımlarımızı Uluslararası Koridor Perspektifi Doğrultusunda Düzenliyoruz”
Bakan Uraloğlu, ana arterlere
bağlanacak diğer güzergahlar ile Türkiye üzerinden geçen taşımacılık
potansiyelinin de kat ve kat arttığını belirterek bunun yanı sıra, Avrasya
ülkeleriyle olan derin ortak tarihi ve kültürel bağlar sayesinde bölge
ülkeleriyle iş birliği potansiyelini arttırmak için her türlü girişimi hayata
geçirme gayretinde olduklarını söyledi.
Uraloğlu, “Bu bağlamda ulusal
ulaştırma yatırımlarımızı uluslararası koridor perspektifi doğrultusunda
düzenliyoruz. Bunu yaparken de uluslararası finans kuruluşları ve bölgesel çok
taraflı örgütlerle yakın iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Altyapı
projelerimizi sürdürülebilir, her türlü çevresel ve sosyal baskıya karşı
dayanıklı, yeşil ulaşımı destekleyen bir yaklaşımla, uluslararası standartları
ve yeni teknolojileri dikkate alarak hazırlıyor ve hayata geçiyoruz.” dedi.
“Orta Koridor’un Kapasitesini
Artırmak İçin Çalışmalarımızı Sürdürüyoruz”
Türkiye’nin ulaşım ağlarının ve
bağlantısallığının geliştirilmesi için yaptıkları başlıca uluslararası çalışmalardan
da bahseden Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bildiğiniz üzere, ülkemiz sivil
havacılık alanında küresel anlamda öncü ülkelerden biri. Az öncede belirttiğim
üzere Türkiye’den 4 saatlik bir uçuş ile yaklaşık 1,5 Milyar insanın yaşadığı
67 ülkeye ulaşabiliyoruz. Bu ülkeler, 25 trilyon dolarlık ticaret hacmi
üretiyor. Bu, bizi dinamik bir ekonomik sistemin tam ortasına yerleştiriyor ve
biz bu avantajı küresel bağlantısallığı artırmak için kullanmaya kararlıyız.”
Orta Koridor’un, yani Trans-Hazar
Uluslararası Ulaştırma Rotası’nın, Asya’yı Avrupa’ya Türkiye üzerinden
bağlayarak, geleneksel deniz yollarına kıyasla daha hızlı bir alternatif
sunduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, “Bu bağlamda, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu
Hattı’ndan Zengezur Koridoru’na kadar birçok projeyle Orta Koridor’un
kapasitesini artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Asya ile Avrupa Arasındaki
Geçiş Süresini Mevcut Deniz Yollarına Kıyasla 15 Güne Kadar Kısaltmayı
Hedefliyoruz”
Kalkınma Yolu Projesi hakkında da
açıklamada bulunan Uraloğlu, “Irak’ın Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı’nı bin 200
kilometrelik demiryolu ve karayolu ile Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya bağlayan
bu çok modlu koridordur. Proje tamamlandığında, Asya ile Avrupa arasındaki geçiş
süresini mevcut deniz yollarına kıyasla 15 güne kadar kısaltmayı ve bölgesel
ticareti canlandırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
“Yeni Demir Yolu ve Kara Yolu
Altyapı Yatırımları İçin Ön Tasarımlar Tamamlandı”
Uraloğlu, söz konusu proje
kapsamında, 22 Nisan 2024’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Irak, Katar
ve Birleşik Arap Emirlikleri Ulaştırma Bakanlarıyla “Kalkınma Yolu Projesi
Mutabakat Zaptı”nı imzaladıklarını anımsatan Uraloğlu, “Bu güçlü başlangıcın
ardından, 2024 yılı içinde 29 Ağustos ve 31 Ekim tarihlerinde 1. ve 2. Bakanlar
Konseyi toplantılarını gerçekleştirdik; özellikle 2. Konsey’de Bakanlar
Deklarasyonu’nu onaylayarak kararlılığımızı perçinledik. Yeni demir yolu ve
kara yolu altyapı yatırımları için ön tasarımlar tamamlandı; ancak nihai
tasarımlar için zemin etütleri ve hassas ölçümler gibi kritik adımları hızla
ilerletiyoruz.” dedi.
Uraloğlu, Faw Limanı’nı bin 200
kilometrelik demir yolu ve otoyolla Türkiye’ye, oradan Avrupa’ya bağlayacak
Kalkınma Yolu’nun bölgesel ticarette de yeni bir çağ başlayacağını belirten
Uraloğlu, “Doğu-batı koridorlarını kuzey-güney ekseninde birleştirerek küresel
ticarete güç katacak bu hat, Basra Körfezi’nden başlayıp Bağdat ve Musul
üzerinden Türkiye’ye uzanarak 2 bin 92 kilometre demir yolu ve bin 923
kilometre kara yolu ile Avrupa’ya entegre olacak. Yeni İpek Yolu olarak anılan
bu dev proje, Türkiye’nin jeopolitik ve ekonomik ağırlığını perçinleyecektir.”
ifadelerini kullandı.
“Irak ile Kalkınma Yolu
Projesi’nin Nihai Anlaşmasını İmzalayarak Önemli Bir Eşiği Daha Aşmayı
Planlıyoruz”
Uraloğlu, projenin kalbi olan Faw
Limanı’nda ise ilk faz çalışmaları büyük bir ivme kazandığını da bildirerek “Bu
ilk fazın 2025 yılında tamamlanması planlanıyor. Önümüzdeki dönemde, proje
paydaşlarımızla bir araya gelerek yönetim ve finansman yapısını
netleştireceğiz. Güncel çalışmalarımız bu anlamda da devam ediyor. İnşallah çok
yakında da Irak ile Kalkınma Yolu Projesi’nin nihai anlaşmasını imzalayarak bu
stratejik girişimi hayata geçirme yolunda önemli bir eşiği daha aşmayı
planlıyoruz. Bu adımlar, Kalkınma Yolu paydaşı olan tüm ülkeleri zirveye
taşıyacak bir dönüm noktası olacaktır.” diye konuştu.
Kalkınma Yolu Projesi’nin sadece
altyapı oluşturmak değil; ekonomik fırsatlar sunmak, bölgesel istikrarı
güçlendirmek ve Türkiye’yi küresel tedarik zincirlerinde bir mihenk taşı haline
getirmek anlamında da büyük önem arz ettiğini söyleyen Uraloğlu, “Ülkemizdeki
yatırımlarımız ve başarılarımız da uluslararası bağlantısallığa olan
bağlılığımızın bir göstergesi.” dedi.
23 Yılda 290 Milyar Dolarlık
Yatırım
Son 23 yılda ulaştırma ve
altyapıya 290 milyar dolarlık yatırım yaptıklarının da altını çizen Bakan
Uraloğlu, sivil havacılık, demiryolları, karayolları, denizcilik ve haberleşme
sektörlerinde birçok ilki gerçekleştirdiklerini belirtti. Uraloğlu, sözlerine
şu şekilde devam etti:
“Marmaray’la kıtaları
birleştiriyor, Yavuz Sultan Selim ve 1915 Çanakkale Köprüleri’yle uluslararası
ticaretin yollarını açıyor, İstanbul Havalimanı’yla gökyüzünde sınırları
kaldırıyoruz. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’yla Asya’dan Avrupa’ya yükleri
taşıyor, hayata geçireceğimiz Zengezur Koridoru’yla mesafeleri daha da
kısaltmayı planlıyoruz. Osmangazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Kuzey Marmara ve
Ankara-Niğde Otoyolları gibi mega projelerle üretim merkezlerini limanlara
bağlıyor, lojistik verimliliği artırıyoruz. Bu projeler, sadece altyapı değil;
halkımızın refahını yükselten, ekonomimizi büyüten ve tüm dünyayla uluslararası
bağlarımızı güçlendiren adımlardır.”
“İstanbul’u Ulaştırma
Bağlantısallığı Konularının Küresel Ölçekte Tartışıldığı Bir Yer Haline
Getirmek İstiyoruz”
27-29 Haziran tarihlerinde
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ev sahipliğinde İstanbul’da “Küresel Ulaştırma
Bağlantısallığı Forumu”nun düzenleneceğini belirten Uraloğlu, “Bahsetmiş
olduğum mega yatırımlar ve güçlü iş birliklerimize ilave olarak, İstanbul’u
ulaştırma bağlantısallığı konularının küresel ölçekte tartışıldığı bir yer
haline getirmek istiyoruz. Ulaştırma sektöründen yerli ve yabancı birçok
paydaşı bir araya getirmesi öngörülen forumumuza sizleri davet etmekten
mutluluk duyarım.” diye konuştu.
Ulaştırma sistemlerinin tam
kapasiteyle çalışmasının önündeki engelleri aşmak için güçlü bölgesel iş
birliklerinin ve ortak standartların önemini bir kez daha vurgulayan Uraloğlu,
“Güçlü ve entegre bir ulaştırma ağı, yalnızca ticareti kolaylaştırmakla kalmaz,
aynı zamanda bölgeler arasında ekonomik fırsatların daha adil dağılmasını ve
daha kapsayıcı bir büyümenin gerçekleşmesini de sağlamaktadır.” dedi.